Karısını doğurtmak için gelen doktor, genç adamı odaya almamıştı. Biraz sonra kapıyı açıp: - "Bana bir tornavida getirir misiniz?" Doktor üç dakika sonra bir çekiç, beş dakika sonra bir testere istedi. En sonunda babanın sabrı tükendi ve sordu. - "Doğum zor mu oluyor doktor bey?" - "Daha doğumla ilgilenemedim. O işe çantamı açabildiğim zaman bakacağım."
Daha yavaş geçer
- "Doktor ölümden korkuyorum; bana ömrümü uzatacak bir ilaç verebilir misiniz?" - "Bunun ilacı yok. Ama alkol, sigara ve kadından uzak durur; günde 10 saatinizi yatakta geçirir ve geceleri dışarı çıkma huylarınızı bırakırsanız faydasını görürsünüz." - "Yani daha mı çok yaşarım?" - "Aşağı yukarı öyle. Saatler ve günler daha yavaş geçer."
Muayenenin zamanı geldi
Hastaya sülfonamid vermişler, hiçbir sonuç görülmemiş; penisilin verilmiş gene bir sonuç görülmemiş. En sonunda doktorlardan biri: - "Sanıyorum, artık hastayı muayene edip nesi olduğunu öğrenmenin sırası geldi."
Sizin elinizde
Genç kadın vücudunun mahrem bir yerinden ameliyat olmuştu. Doktora sordu: - "Doktor bey acaba bu yaptığınız ameliyatın izi gözükecek mi?" - "Bilmem ki hanfendi, o sizin elinizde."
Kalp sektesi
Bir arkadaşı doktora sorar: - "En çok hangi hastalık sizi korkutur?" - "Kalp sektesi." - "Niçin?" - "Çabuk götürür de, ücretimizi alamayız."
Önlem alsak iyi olur
Hastanenin çocuk hastalıkları servisine yeni tayin olan genç hemşireye servis şefi olan doktor sordu: - "Çocuk sever misiniz?" Hemşire yavaş sesle: - "Severim doktor bey. Ama biz yine de önlem alsak daha iyi olur..."
Peşin istedi
Kadın kocasına: - "Doktora belleğinin zayıf olduğunu anlatınca ne dedi?" - "Muayene ücretini peşin istedi."
Dikkatli olun
Tıp Fakültesi birinci sınıfta, profesör öğrencileri kadavranın başında toplamış ve "arkadaşlar" demiş "birinci kural; kadavradan iğrenmeyeceksiniz, mideniz bulanmayacak" der ve hemen kadavranın arkasını çevirir, parmağını kadavranın kıçına sokar ve sonra da ağzına götürüp yalar, tüm öğrenciler de iğrenerek bakarlar ama çare yoktur; hepsi de aynı hareketi tekrarlar. Bütün sınıf aynı işlemi yaptıktan sonra profesör yeniden kadavranın başına geçer ve "arkadaşlar" der; "ikinci ve en önemli kural, kesinlikle çok dikkatli olacaksınız, asla en küçük bir ayrıntıyı bile atlamayacaksınız... Mesela az önce ben işaret parmağımı kadavranın kıçına sokup, orta parmağımı ağzıma götürdüm ama hepiniz bunu atladınız..."
Hiçbir şeyiniz kalmaz
Yüzünün her tarafı şişmiş bir adam ağlaya ağlaya doktorun yazıhanesine dalar:-"Doktor bey, her yerimi arılar soktu, her tarafım ağrıyor, lütfen bir şeyler yapın, çok acıyor!" Doktor, adamın yüzündeki şişlikleri şöyle bir inceler ve adamın sırtını sıvazlayarak konuşur:-"Hiç merak etmeyin efendim. Şimdi yüzünüze 4-5 tane iğne yaparız, hiçbir şeyiniz kalmaz!"
Şeker
Ufaklığın dedesi, aniden rahatsızlanarak hastaneye kaldırılır. Ailece ziyarete gidildiği esnada, doktor içeri girer ve yaşlı adama doğru konuşur:-"Siz de şeker var beyefendi..." Bunun üzerine torun durur mu? -"Evet dedecim? Nerede bakalım şu şekerler! Vermezsen valla üstünü ararım!"
Yutulan bilye
Doktorun ofisine iki ufaklık gelir. Doktor ne istediklerini sorduğunda, sarışın çocuk cevap verir:-"Bir bilye yuttum da doktor amca... Onu çıkarmanızı istiyorum..." -"Tamam, tamam..." der doktor ve diğer çocuğa döner:-"Peki sen ne için geldin delikanlı?" -"Şeyy... Yuttuğu bilye benim de... Onu almaya geldim..."
İçerde unutulan makas
Adamın biri ameliyat olur, ancak ağrıları devam eder. Bunun üzerine tekrar kontrol edildiğinde, bir ameliyat makasının, adamın içinde unutulduğu anlaşılır. Hasta, derhal doktora gider ve titrek bir sesle konuşur:-"Doktor bey? İçimde unuttuğunuz makası almayacak mısınız?" -"Ne önemi var canım, o da bizim size ameliyat hediyemiz olsun!"
Yutabilir misin?
Yaşlı bir kadının başına inanılmaz ağrılar girmektedir. Bir doktoru eve çağırırlar, o da kadını kontrol eder, ve çok güçlü bir hap verir; sorar:-"Bu hapı kolay yutabilecek misin?" -"Oğul oğul! Yutarım yutmasına da, ben onu yuttuktan sonra o hap benim başıma nasıl gidecek peki?"
Canına mı susadın?
Doktorun biri, nöbetinden çıktıktan sonra, evine doğru giderken, yolda bir hastasına rastlar. Hasta önünü bile zor seçmekte, sağa sola takılmaktadır. Daha o gün, bir ay istirahat verdiği bir hastasını dışarıda gören doktor, kendini tutamaz ve adama bağırır: -"Sen canına mı susadın be adam?" -"Yok be doktorcuğum, konyağa susadım konyağa!"
O neden ağrımıyor?
Yaşlı adam, doktora muayeneye gider. Sağ bacağında dayanılmaz bir ağrı vardır. Saatler süren tetkikten sonra, doktor tespitini açıklar: -"Sağ bacağınızda, yaşa dayalı ciddi bir sorun var..." -"İyi de doktor bey, sol bacağım da sağ bacağımla aynı yaşta. Peki o neden ağrımıyor?"
İlaç ve hasta
Doktor, muayene ettiği hastayı, elinde ilacıyla yan odadaki hemşireye yollar. Biraz sonra, hemşirenin odasından, hsatanın sesleri gelmeye başlar. Doktor panik bir şekilde odaya girer, manzarayı görür ve hemşireye bağırır: -"Yahu hemşire hanım, bu size kaçıncı söyleyişim! Hastayı değil, ilacı sallayacaksınız?"
Ne durumda?
Sabah görevine gelen doktor, hemşireden geceye ilişkin bilgi alıyordu. -"Peki 343 nolu odadaki hasta ne durumda?" -"Valla sabaha karşı kendine gelir gibi oldu ve kaynanasını görmek istediğini söyledi." -"Demek öyle... Yani hala iyileşmemiş, kesinlikle taburcu etmiyoruz..."
Enayi miyim?
Delinin biri, bir el arabasını ters olarak sürmek için uğraşıyormuş. Doktorlardan biri, bu ilginç durum üzerine deliyle sohbet etmeye başlamış. -"Neden ters sürüyorsun el arabasını, o öyle sürülmez ki?" -"Ya bırak bu ayakları doktor bey, enayi miyim ben? Geçen gün senin dediğin gibi sürdüm de, bütün gün kum taşıttılar!"
Alkol
Doktor ameliyata başlayacaktır. Hemşireye seslenir: -"Alkol getirir misiniz?" O sırada hastanın titrek sesi duyulur: -"Teşekkür ederim doktor bey, mümkünse buz da alabilir miyim içine?"
Bu sefer ne zırvaladılar?
Doktoruna giden hasta, tedaviden sonra kendine yeni yeni gelmektedir, ancak acısı hiç de azalmamıştır. -"Doktor bey, çok acı çekiyordum. Size gelmeden önce bir eczaneye uğradım..." -"Olur mu efendim? Gidiyorsunuz eczanelere, size saçma sapan şeyler söylüyorlar, siz de onları dinliyorsunuz! Bu sefer ne zırvaladılar?" -"Bir an önce uzman doktorunuzla görüşün dediler..."