Postacı amca
İki velet karar vermişler ki, bütün büyüklerin hayatlarında sakladığı en azından bir büyük sır var. Bir tanesi bu varsayımı denemeye kalkmış.. - "Anne ben her şeyi biliyorum." Annesi: - "Tamam anladım, al şu 1 milyonu babana hiçbir şey söyleme" demiş. Ufaklık çok memnun, babasına gitmiş: - "Baba ben her şeyi biliyorum!" Babası: - "Sus tamam, al şu 5 milyonu, annene hiçbir şey söyleme" demiş. Bizimki zevkten dört köşe, bütün büyüklere işleyen bir sistemi keşfetmenin keyfiyle... Ertesi sabah kapı çalınmış postacı gelmiş, ufaklık açmış kapıyı: - "Postacı amca ben artık her şeyi biliyorum." Postacı dizleri üzerine çöküp, kollarını iki yana açmış: - "Madem öyle gel bakalım baba sana bir sarılsın!"
Başım ağrımıyor ki?
Karı koca oturmuş televizyon izlerken, erkeğin canı sevişmek ister. Gider mutfaktan bir bardak su ile iki aspirin getirir, karısına uzatır: - "Al karıcığım, sana su ve aspirin getirdim!" - "Neden hayatım? Başım ağrımıyor ki?" - "Allaha şükür!"
Beş para etmezsin
- "Gençlik parkına kadar kaça götürürsün?" - "Yüz Ruble." - "Peki yanıma karımı da alsam?" - "Yüz Ruble?" Adam karısına döner: - "Bak sana beş para etmezsin diye boşuna demiyormuşum!"
Babada kalacaktır
Boşanma davasında kadın, hakime talebini gerekçesi ile açıklamış: - "Sayın hakim, çocuğun bende kalmasını istiyorum. Onu dokuz ay karnımda taşıdım." Hakim kocaya sormuş: - "Karınızı duydunuz. Bir diyeceğiniz var mı?" Adam "Var tabii" demiş ve anlatmış: - "Sayın hakim. Farzedelim ki canınız bir kutu soğuk kola istedi. Makineye parayı attınız ve kola geldi. Şimdi bu kola makinenin midir, yoksa parayı deliğe atanın mı?" Hakim sekreterine dönmüş: - "Yaz kızım. Çocuk babada kalacaktır..."
İlk erkek
Kadınla erkek konuşuyorlardı: - "Sevgilim, söyle bana hayatına giren ilk erkek ben miyim?" - "Tabii canım, ama anlamıyorum; nedense bütün erkekler hep aynı şeyi soruyorlar!"
Kullanmadığı şey
Alış verişten sonra evine dönen kadın, kocasını yatakta genç ve güzel bir kadınla yakalayınca dehşete düşer. Ortalığı dağıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur. - "Şöyle açıklayabilirim..." der. "Eve dönerken bu zavallı kızı gördüm. Çok yorulmuştu. Onu arabama aldım. Karnı da acıkmıştı, o yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttuğun rostoyu pişirdim. Kızın ayakkabıları delinmişti. Modası geçti diye artık giymediğin ayakkabılarından bir çift verdim ona. Üşümüştü, o yüzden sana doğum gününde aldığım fakat rengini beğenmediğin için hiç giymediğin süeteri ona verdim. Kızın pantolonu parça parça olmuştu, artık senin kalçalarının sığmadığı bir pantolonunu da verdim. Tam çıkmak üzereyken bana "Karınızın artık kullanmadığı başka bir şey var mı bu evde?" diye sordu... Ve işte buradayız..."
Bir daha olmaz
Genç nişanlılar ertesi gün evleniyorlardı. Erkek: - "Sevgilim, sabrım tükendi. Ne olur odama gel. Nasıl olsa yarın evleneceğiz." Kız öfkeyle yanıt verdi: - "Yağma yok öyle. Her seferinde böyle kandırdılar. Bir daha çürük tahtaya basmam."
Neredeyse gelir
Evli adama, sevgilisi durmadan baskı yapar; sakalını kesmesi için. Adam yalvarır: - "Başka bir şey iste sevgilim. Karım sakalıma bayılıyor. Beni öldürür, vallahi..." Sevgilisi o kadar ısrar eder ki; adam dayanamaz, gider kestirir sakallarını. Sevgilisinin yatakta buna teşekkürü müthiş olur. Adam geceyarısı eve döner, uyumakta olan karısının yanına sessizce uzanmaya çalışırken, kadın uyanır, karanlıkta elini uzatır, kocasının yanağını okşar ve uyku sersemi mırıldanır: - "Michael sevgilim. Bu saatte burada ne işin var? Kocam nerdeyse gelir, biliyorsun."
Sadece sarıl
Karı-koca yatağa giriyorlar, tansiyonlar yükseliyor, sevişmeye hazırlanıyorlar. Ancak kadın durup dururken, "Dur, canım istemiyor, sadece bana sarıl" diyor. Adamcağız, "Neden?" diyor. Karısı: "Bir kadın olarak sevgi ihtiyaçlarimi anlamıyorsun" diyor. Adam, sevişemeyeceklerini anlıyor ve kadının istediğini yapıyor. Ertesi gün adam, karısını çok güzel bir mağazaya götürüp, alış veriş yapıyor... Kadın, 3 tane pahalı kıyafet deniyor ama karar veremiyor. Adam, karısına hepsini almasını söylüyor. Sonra, $200'dan 3 çift ayakkabı da alıyor.. Sonra, pırlanta küpeler alıyor. Kadın heyecanlanıyor, mutlu oluyor.. Kocasının delirdiğini düşünüyor ama umurunda değil, pırlanta kolye de alıyor. Kocası, "Kolye sevmezsin sen ama bunu beğendiysen, alabilirsin" diyor. Kadın zıplıyor, yerinde duramıyor mutluluktan. "Hazırım, kasaya gidelim" diyor kadın. Kocası: "Hayır, hayır bunları satın almayacağız ki" diyor. Karısının yüzü bembeyaz oluyor... - "Tabi almayacağız, bunlara sadece sarılmanı istiyorum!"
Postacı ne iyi adamdı...
Adam bakmış, küçük oğlu Hz. İsa'nin resmi önünde dua ediyor. - "Tanrım anneme, babama, büyük babama uzun ömür ver. Güle güle anneanne..." Bir anlam verememiş bu duaya... Ancak ertesi gün acı haber gelmiş. Anneanne sizlere ömür... Ertesi hafta adam bakmış çocuk yine duada: - "Tanrım anneme babama uzun ömür ver. Güle güle büyükbaba..." Ertesi gün büyük baba da ölmüş... Bir hafta sonra adam bakmış küçük çocuk yine duada: - "Tanrım anneme uzun ömür ver. Güle güle baba..." Adam ertesi sabah bir hastaneye gitmiş yatmış. Tetkikler, tahliller, kalp elektrosu, röntgen çekimleri... Sapasağlam. Bakmış karısı iki gözü iki çeşme ağlıyor. - "Ne oldu hanım?" - "Bizim postacı", demiş hanım. "Ne iyi adamdı. Bugün haber aldım. Ölmüş!"
Ararsa neden konuşmıyım?
Hafif meşrep kadına sorarlar: - "Sevişirken kocanızla konuşur musunuz?" Kadın sırıtarak cevap verir: - "Ararsa neden konuşmayayım?"
Evlilik nedir?
Hoca, evlilik ne demektir? - "Gündüzleri çifte hırlama, geceleri çifte horlama!"
Bu kadar elbisen var
Akşam eve geldiğinde karısını çırılçıplak gören adam; kadının elinden tutup gardoraba götürdü: - "Bak karıcığım giyecek bu kadar çok elbisen varken neden çıplak dolaşırsın ki", diyerek elbiseleri göstermeye başlamıştı: - "Bak sarısı, yeşili, mavisi, pembesi, merhaba müdür bey, eflatunu, moru..."
Yatağa çıkamadık
Cüce bir çiftle normal bir çift balayına bir otele gitmiş, bitişik odaları tutmuşlar. Normal çift, ilk gece uğraşmış, uğraşmış bir türlü becerememiş. Keyifleri kaçmış, yan odadan gelen sesleri dinlemeye başlamışlar. Bir de ne duysunlar? Yarım saatte bir "Haydi yallah hop hoop offfff!" sesleri ve kahkahalar yükseliyormuş. Sabah olmuş, kahvaltıya inmişler. İştahsız bir şekilde kahvaltıyı didiklerlerken bütün gece hoplayıp zıplayan cüce çift gelmiş. Cüceler sormuş bizimkilere "geceniz nasıldı?" diye. Bizimkiler de "Hiç, yatıp uyuduk bütün gece." Cüceler iç geçirmiş: - "Ah ne güzel! Biz o kadar uğraştık yatağa çıkamadık."