Seni seviyorum
10 kişiyi öldürmekten ömür boyu hapis mahkumu olan adam hapisten kaçar. Kaçarken önüne çıkan bir eve girer ve yataklarında uyumakta olan bir çifti esir alır. Adamı bir sandalyeye, kadını da yatağa bağlar. Bir an etrafına bakınıp kadının üstüne atlar ve boynunu öpmeye başlar. Aradan bir dakika bile geçmez, mahkum yeniden ayağa fırlar ve odayı terkeder. Bunun üzerine adam karısıyla konuşmaya başlar: - "Sevgilim, bu adam yıllardır kadın görmemiş. Boynunu nasıl öptüğünü gördüm. Sanırım geri gelince seninle birlikte olmak isteyecektir. Aman ne derse yap, onu sinirlendirme, sadece memnun olmasını sağla ki burdan sağ çıkabilelim. Unutma ki hayatımız buna bağlı. Dayanıklı ol ve unutma, seni seviyorum!" Kadın bu sözler üzerine gülümser ve sakince konuşur: - "Haklısın sevgilim bu adam yıllardır kadın görmemiş ama o sırada benim boynumu öpmüyor, kulağıma senin çok yakışıklı olduğunu, seni çok beğendiğini söylüyordu. Hemen ardından da bana vazelinin banyoda olup olmadığını sordu. Dayanıklı ol ve unutma, ben de seni seviyorum!"
Sadece yağmur yağınca
Kadın kocası işteyken sevgilisini eve çağırıyor, ikisi yatakta zevk dolu saatler geçirirken birden kapı çalıyor, bir de bakıyolar kocası eve erken gelmiş... Kadın panik içinde: - "Allahım bu nerden çıktı şimdi! Çabuk al topla kıyafetlerini, camdan atla kaybol!" Adam pencereden aşaği bir bakıyor: - "Hayır atlayamam, deli misin, nasıl yağmur yağıyor görmüyor musun!" Kadın deli gibi koşturuyor: - "Kocam bizi burda yakalarsa ikimizi de öldürür, atlamak zorundasın, hadi, çabuk çabuk!" Böylece adam çaresiz, kıyafetlerini kaptığı gibi camdan atlıyor. Ayağa kalkıp bir de etrafa bakıyor ki bir maratonun tam ortasına dalmış. Bozuntuya vermeden yarışçılarla koşmaya başlamış. Tabi çırılçıplak ve pantolonu gömleği elinde koşan bir tek kendisi olduğu için dikkat çekiyor... Koşuculardan biri soruyor kendisine: - "Siz hep çıplak mı koşarsınız?" - "Ah evet evet... Rüzgarın çıplak tenime değmesi kadar güzel bir duygu yok." - "Ama çıplak koşarken de kıyafetlerinizi hep elinizde mi taşırsınız?" - "Yaaa öyle... Koşu bitince arabama biner, giyinir, eve giderim diye." - "Gerçekten çok ilginç... Peki koşarken hep prezervatif de takar mısınız?" - "Aaa.. şeyy.. sadece yağmur yağdığı zaman..."
247 oy eksikti
Ünlü diş hekimi sam ve eşi 50. evlilik yıldönümlerni kutluyorlardı. Sam birden eşine bir soru sordu: - "Sevgilim, bu elli yıl içinde beni hiç aldattın mı?" - "O da nerden çıktı?" diye sinirlendi eşi, "cevabı öğrenmek istemezsin herhalde" dedi. "İsterim" dedi Sam. "Lütfen anlat." - "Madem öğrenmek istiyorsun, evet, seni üç kez aldattım" diye cevap verdi eşi. "Kimlerdi bunlar?" diye sordu Sam. "İlki" diye anlatmaya başladı eşi "hani sen 30 yaşındaydın ve kendi kliniğni kurmak istiyordun da hiçbir banka sana kredi açmıyordu. Sonra bir banka müdürü eve geldi; hiçbir şey sormadan tüm kağıtları imzaladı ve sen en modern aletlerle kliniğini açabildin..." - "Canım benim. Benim için kendini feda ettin demek. Benim sevgili karıcığım" dedi Sam. "Peki ikincisi?" - "Hani 50 yaşında kalp krizi geçirmiştin ya, kritik bir by-pass ameliyatı olman gerekıyordu, hiçbir doktor o cesareti gösteremiyordu. Her an ölebilirdin. Dr. Halery onca yoldan kalktı geldi, ameliyatını yaptı. Sen hayata döndün" dedi eşi. - "Ah benim sevgili karım. Hayatımı kurtarmak için kendini bir kez daha feda ettin, öyle mi? Peki üçüncü aldatışın?" - "Hatırlıyor musun, yıllar önce diş hekimleri odası başkanı olmak istemiştin de 247 oy eksikti...'
Sen tanımazsın
Evli bir çiftin çocukları olmuş. Adam, yeni doğan çocuğuna bakarak karısına demiş ki: - "Hayatım bu çocuk kime benziyor. Bir türlü kimseye benzetemedim..." Kadın kocasına dönmüş: - "Boşver, sen tanımazsın."
Tuttuğum gibi...
Adamla karısı her zamanki gibi kilisede vaaz dinlemeye gidiyorlarmış. Ancak adam her seferinde vaazın ortalarına doğru uyuklamaya başlarmış, o yüzden yerlerine oturmadan once karısı çantasından bir çengelli iğne çıkartmış: - "Bana bak adam..." demiş "bugün de yanımda uyuklarsan şu iğneyi artık nerene rastgelirse batırıcam." Derken kilise toplanmış, vaaz başlamış. Biraz sonra kadın başını yana doğru bir çevirmiş, kocası uyukluyor. Kadın: - "Benden günah gitti" diye iğneyi çıkarırken, Papaz; "bu evreni yaratan kimdir?" diye sormuş. Tam o anda kadın iğneyi batırıverince adam: - "ALLAAH" diye bağırmış. Papaz gülümsemiş, "adamı uyandırdım" diye kadın da gülümsemiş. Vaaz devam etmiş. 5-10 dakika sonra kadın yine başını çevirmiş, adam yine uyukluyor. Bu arada vaaz devam ediyor. Papaz: - "Allah'ın sizi duyması için ona şöyle seslenmeniz yeter..." derken, kadın yine adama iğneyi batırınca, adam: - "Ey yüce Tanrım!" diye bağırmış... Papaz yine onlara bakıp gülümsemiş, vaaz devam etmiş. 5-10 dakika sonra sonra kadın kocasına yine bakmış, adamın yine uyukladığını görünce: - "Pes yani pes" diye iğnesini çıkartmış. Papaz: "Peki Havva ikinci kez hamile kaldığı zaman Adem'e ne demiştir?" diye sorarken kadın bütün gücüyle iğneyi adama batırmış ve adam can havliyle bağırmış: - "Bana bak yeter artık! O elindeki bana bir kere daha değerse yemin ediyorum tuttuğum gibi koparacağım!"
Gravat - paça
Yeni evlenen bir çift ilk gecelerini geçirmek için bir otele gitmişler. Adam kadına: - "Sen hazırlan ben geliyorum" demiş. Adam banyoya girmiş ve kahkaha atmaya başlamış. Kadın şaşırmış: - "Bu daha ilk gece, şimdi sormayayım daha sonra sorarım" demiş. Aradan yıllar geçmiş, çift evlilik yıl dönümlerini kutlamak için ilk gecelerini geçirdikleri otele gitmeye karar vermişler. Adam yine banyoya girmiş. Kahkaha atmaya başlamış. Kadın "bu sefer sorucam" demiş. - "Sen ilk gecemizde de böyle gülmüştün, ne oluyor içerde?" demiş. Adam: - "Yirmi sene önce gravatıma işemiştim şimdi paçama işedim", demiş
Pişmanlık
İki arkadaş bir barda oturmuş, dertleşmektedirler: -"Ben" der biri, "evliliğimizin ilk zamanlarında, işten eve dönmek için sabırsızlanır; eve gelince de karımı bir güzel kucaklar, nefesi kesilene kadar kollarımda sıkardım." Diğeri çakır keyif, sorar: -"Ya şimdi?" İç çeker ilk konuşan: -"Şimdi mi? Daha fazla sıkmadığım için pişmanım..."
Anne içgüdüsü
Delikanlı, bir kıza abayı yakmıştır ve artık evlenmeye karar vermişlerdir. Ancak, annesinden bir ricada bulunur, bir akşam eve 3 kız getirecektir, ve annesinden, evlenmeye karar verdiği kızın hangisi olduğunu tahmin etmesini isteyecektir. O gün gelir, akşam boyunca; delikanlı, annesi ve 3 kız sohbet ederler. Kızlar ayrıldıktan sonra, delikanlı annesine sorar, "Hangisi anne?". Anne tereddütsüz cevap verir, "kırmızı kazaklı, esmer olan". Delikanlı çok şaşırır, "Nerden anladın peki?". Anne cevap verir, "onu hiç gözüm tutmadı."