Выбрать главу

Elma armut

Ziraat fakültesini yeni bitirmişti. Bir gün babasına: - "Ne kadar modası geçmiş usullerle çalışıyorsunuz babacığım", dedi. "Eğer bu şekilde çalışmaya devam ederseniz, mesela şu ağaçtan yılda on kilo elma dahi elde edemezsiniz." Babası onayladı: - "Elbette edemeyiz oğlum! Bu ağaç armut ağacı."

Kaz yollasam yolar mısın?

Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdil'i kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına başvezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş. Padişah, ihtiyarı selamlamış: - "Selamünaleyküm ey pir'i fani..." - "Aleykümselam ey serdar'ı cihan..." Padişah sormuş: - "Altılarda ne yaptın?" - "Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor..." Padişah gene sormuş: - "Geceleri kalkmadın mı ?" - "Kalktık...Lakin, ellere yaradı..." Padişah gülmüş: - "Bir kaz göndersem yolar mısın ?" - "Hem de ciyaklatmadan..." Padişahla başvezir adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar. Padişah başvezire dönmüş: - "Ne konuştuğumuzu anladın mı?" - "Hayır padişahım..." Padişah sinirlenmiş. "Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım." Korkuya kapılan başvezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere kenarına dönmüş. Bakmış adam hala orada çalışıyor: - "Ne konuştunuz siz padişahla?" Adam, başveziri şöyle bir süzmüş: - "Kusura bakma. Bedava söyleyemem. Ver bir yüz altın söyleyeyim." Başvezir, yüz altın vermiş: - "Sen padişahı, serdar'ı cihan, diye selamladın. Nereden anladın padişah olduğunu?" - "Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi." Vezir kafasını kaşımış... - "Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek?" Adam, bu soruya cevap vermek için de bir yüz altın daha almış: - "Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki, kiş günü çalışıyorsun, diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, altı ay da kış çalışmazsak, yemek bulamıyoruz dedim." Vezir bir soru daha sormuş: - "Geceleri kalkmadın mı ne demek?" Adam bir yüz altın daha almış: - "Çocukların yok mu diye sordu. Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına yaradılar, dedim." Vezir gene kafasını sallamış... - "Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek..." Adam gülmüş: - "Onu da sen bul..."

Şoförü Papa

Bir gün Papa makam arabasıyla giderken canı çok sıkılır ve şoförüne yer değiştirmeyi önerir. Bunlar yer değiştirir ve Papa hız yapar. Gaza basar da basar.. En sonunda bir polis arabası tarafından çevrilir. Memur papayı görünce şaşırır ve amirine başvurur. Amirle aralarında şu konuşma geçer: - "Amirim, burada çok önemli biri var hız yapıyordu ceza yazacak mıyım?" - "Yazacaksın tabii, kaymakam da olsa vali de olsa ceza yazacaksın." - "Hayır amirim daha da önemli!" - "Devlet bakanı da olsa yazacaksın." - "Hayır amirim daha da önemli!" - "Başbakan da olsa yazacaksın." - "Hayır amirim hayır daha da önemli!" - "Bill Clinton da olsa yazacaksın!!!" - "Hayır amirim daha da önemli!" - "Eee, kim bu daha da önemli daha da önemli deyip durduğun?" - "Valla amirim kim olduğunu ben de bilmiyorum ama şoförü papa!!"

Yavaş yürüyordu

İş yerine geç gelen sekreter kıza arkadaşı sordu: - "Kızım nerede kaldın?" - "N'olmuş?" - "Patron, deminden beri seni sordu. Nasıl idare edeceğimi bilemedim." Kız, kayıtsız bir tavırla: - "E ben ne yapayım canım'" dedi.. - "Beni takip eden o yakışıklı adam, o kadar yavaş yürüyordu ki!.."

Sersem kardeş

Adam bürosuna gelir gelmez sekreterine kendisini arayan olup olmadığını sormuş. Sekreter bir beyin geldiğini ancak adını söylemediğini belirtmiş. Adam "O sersem kardeşim olmalı" diye söylenince sekreter: - "Olabilir efendim. Çünkü size çok benziyordu.."

Siz başlattınız

Adamın biri iş başvurusunda bulunmuş. Görüşmeye çağırmışlar; görüşme sonuna doğru ortalama bir tip olduğu anlaşılan adama yöneticisi sormuş: - "Peki beklentilerin ne? Seni ne tatmin eder?" Arkadaş saymaya başlamış: - "Öncelikli olarak bir araba istiyorum, ayrıca şu anda bulunduğum dairenin kirası biraz fazla; onu da şirketin karşılaması iyi olur, maaş olarak da 3000$'dan aşağı çalışmam. Şirket yöneticisi dinler ve: - "Biz sana son model bir Cherokee ve Tarabya'da bir villa vereceğiz, ayrıca bizim bu pozisyonumuz için planladığımız maas 6000$'dır," demiş. Bizim elemanin gözleri fırlamış: - "Şaka yapıyorsunuz", demiş. Şirket yöneticisi yapıştırmış cevabı: - "Önce siz başlattınız..."

Sen içmeyecek misin?

Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp: - "Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir sey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatımızın sonuna kadar huzur içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir?", der. Müthiş heyecanlanan adam: - "Evet, galiba haklısın" diye cevap verir. Şaşkınlıkla "Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız" diye devam eden kadın, şarap şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar: "Sen içmeyecek misin?" Kadın cevap verir: "Hayır, ben polisi bekleyeceğim!"

Sakıp Ağa

Sakıp Sabancı Ağa'ya bir gün demişler ki: - "Ağa bu dünyada her şey güllük gülistanlık. Nereye baksak her tarafta senin şirketleri, fabrikaları görüyoruz (marSA, yünSa, lasSA, toyotaSA). Burada işin iş. Ya diğer tarafta ne olacak, orada ne yapacaksın, nasıl kurtulacaksın zebanilerden?" Sakıp Ağa gülmüş: - "Öte yanda da işimizi sağlama aldık. Bir tarafımızda iSA, diğer tarafımızda muSA.."

Bu kış soğuk olacak

Sonbaharda, kızılderililer şeflerine kışın soğuk geçip geçmeyeceğini sormuşlar. Herhangi bir fikri olmayan şef, kışın soğuk geçeceğini ve hazırlanmak için odun toplamaları gerektiğini söylemiş. İyi bir önder olan şef, en yakın telefon kulübesine gittikten sonra Ulusal Hava Durumu Servisi'ni arayıp sormuş: - "Kış soğuk mu geçecek?" Telefondaki adam: - "Evet, bu kış epey soğuk olacak." Şef, köye geri dönüp odun toplama işini hızlandırmış. Bir hafta sonra, şef tekrar Ulusal Hava Durumu Servisi'ni aramış: - "Kış çok mu soğuk geçecek?" Telefondaki adam: - "Evet, bu kış gerçekten oldukça soğuk olacak." Böylelikle şef geri dönüp adamlarına bulabildikleri bütün odun parçacıklarını dahi toplamalarını söylemiş. Bir hafta sonra, şef tekrar Ulusal Hava Durumu Servisi'ni aramış: - "Bu kışın çok soğuk geçeğine kesinlikle emin misiniz?" Telefondaki adam: - "Kesinlikle, kızılderililer deli gibi odun topluyor..."