Выбрать главу

Temel kötü olur ve hastaneye kaldırılır. Yapılan tetkikler sonucu, bir kutudan fazla haşere ilacı içmiş olduğu ortaya çıkar. Birkaç gün komada kaldıktan sonra kendine gelince, doktor sorar: -"Evladım neydi zorun? Niye o kadar böcek ilacı içtin?" -"Uy ben şoförüm daa... Yolda bir tabela gördüm, "içunuzdaki trafik canavarinu öldirun" yazaydi... Ben de öyle yaptum..."

Ne oldu böyle?

Temel oldukça yüksek bir yapıdan yere düşer. Başındaki kalabalığı yararak yanına yaklaşan bir güvenlik görevlisi, Temel'e sorar: -"Hayırdır hemşerim, ne oldu böyle?" Ağzı burnu dağılmış, kan içindeki suratıyla Temel cevap verir: -"Haçan pilmeyrum, pen de daha yenu geldum daa..."

Kökten halletmek

Temel kendisini aldattığı için karısını öldürür. Hakim, neden karısını öldürüp de diğer adamı öldürmediğini sorunca cevap verir: -"Vallahi hakim pey, tüşindum, iki günde pir adam öldüreceğuma, Fadime'yu öldireyum da sorunu kökundan halledeyum dedum..."

Affettum

Temel soyunma odasındayken birden içeri bir genç kız giriveriyor. Temel'i karşısında çırılçıplak görünce hemen arkasını dönüp "afedersiniz, çok afedersiniz" diye bağırıyor. Temel sakin bir sesle konuşuyor: -"Affettum daa, hadi gel yanuma..."

Artık pi şey olmaz

Temel 50 katlı bir inşaatta çalışıyormuş. Bir gün inşaatın 50. katını gezmek istemiş ve kendini tutamayarak, duvar örülmemiş bir kenardan aşağı bakmak istemiş. Dengesini kaybedip hızla yere doğru düşmeye başlamış. Etrafına baktıkça katları sayabildiğini fark etmiş. 40, 30, 20, 10 derken; 2. kata geldiğinde aklından şu düşünce geçmiş: -"Ula geçen televizyonda çociğin piri 2. kattan düşeydi de pi şey olmiydi. Şükürler olsun yarabbi, buraya kadar pi şey olmadan düştuk, pundan sonra zaten pi şey olmaz..."

Sahipsuz zannettum

Temel otomobil hırsızlığı suçlaması ile mahkemeye çıkarılmıştır. Hakim, söyleyecek bir sözü olup olmadığını sorar. -"Haçan pen sahibu yoktur zannetmiş idum hakim pey..." -"Ne alaka yahu? Neden öyle düşündün?" -"Haçan mezarliğun önünde park edulmuş idu..."

Banka kredisi

Temel bankaya genel müdür olmuş, sonra da bir iş gezisi için Rusya'ya gitmiş. Bir lokantada yemek yerken, hoş bir Rus kızı yanına oturmuş. Ancak birbirlerinin dilinden anlamıyorlar, ne yapsınlar, kız çıkarmış kağıt kalemi ve sigara resmi çizmiş. Bizimki hemen sigara ikram etmiş kıza. Şarap resmi çizmiş, hemen bir işaret garson şarabı getirmiş. Kız en sonunda bir ev resmi çizip yanına da 100 dolar yazmış, Temel hemen içinden düşünmüş: -"Vay be bir sigara içtik bir şarap, hemen anladı banka müdürü olduğumu, konut kredisi istiyor..."

Temel ajan

Temel gizli ajanmış, dinlemeye çalıştığı adamların otel odalarındaki saksılara mikrofon koyuyormuş. Bir de bakmış bütün mikrofonlar bozuluyor, sinirlenmiş, bütün saksılara bir not iliştirmiş: -"Sayın oda görevlisi, çiçekleri sulamayın, mikrofonlar paslanıyor. Teşekkürler..."

Bir maaş ikramiye

Temel çok zengin. Çok lüks bir otelde bir gece geçiriyor, ama yediği birşeyler dokununca, odasına girip de tuvalete varamadan altına kaçırıyor. "Bari pencereden atayım da rezil olmayayım" derken, çamaşırı elinden kaçıp tavana yapışıyor. Oda servisini çağırıyor, gelen çocuğa "Onu temizle, kimseye de söyleme, sana benden bir maaşın kadar ikramiye!" Çocuk bir manzaraya bakıyor, bir Temel'e. -"Sen bunu oraya nasıl yaptığını söyle, ben sana iki maaşımı vereyim!"

İlk günden

Dursun daha gençlik yıllarında Amerika'ya yerleşiyor. Çok da iyi paralar kazanıyor, sonra bir gün memleketine gezmeye geliyor. Temel'in de durumunun iyi olmadığını görünce, onu da Amerika'ya gelmeye ikna etmeye çalışıyor: -"Taşı toprağı altın memleketin. Oğlum orada yere düşen paraları toplasan, hayatın yine kurtulur!" Temel de karar veriyor, Amerika'ya gidiyor. Uçaktan inip taksiye giderken, yerde 100 dolar görüyor. Paraya şöyle bir bakıyor: -"Yahu" diyor, "ilk günden de çalışmaya başlamayalım." Parayı almadan gidiyor.

Sinyaller çalışıyor mu?

Temel araba tamircisinde çalışıyormuş. Bir arabanın sinyalleri ile ilgili sorunu varmış, arabayı getirmişler. Ustası Temel'e "git bak bakalım sinyaller çalışıyor mu?" demiş. Temel de oturmuş arabanın koltuğuna kontrole başlamış: -"Çalışi, çalışmayi... Çalışi, çalışmayi... Çalışi, çalışmayi... Çalışi, çalışmayi... Çalışi, çalışmayi..."

Demek beni...

Fadime'yi arkadaşları dolduruşa getirmişler. Her gün, kocası eve her girip çıktığında elbiselerinin üstünde kadın saçı arar olmuş. Birkaç ay böylece geçtikten sonra Fadime en sonunda patlamış: -"Demek beni saçi pile olmayan, kel katinlar ile aldataysin..."

Şemsiye

3 iş arkadaşı, kaldıkları otelde yağmurlu bir havada yangın çıkınca hemen pencereye koşarlar, ama o kadar yüksekten atlamaya cesaret edemezler. Biri "yapacak başka bir şey yok" diyerek, eline geçirdiği bir şemsiyeyi açar, atlar ve paraşüt misali sağ salim yere iner. İkincisi de, biraz aradıktan sonra başka bir şemsiyeyle aynı şeyi yapar. İkisi de yukarda kalan Temel'in ne yapacağına bakmak üzere kafalarını çevirirken, Temel kurşun gibi yanlarına çakılır. Kan revan içindeki Temel, arkadaşlarının kollarında konuşur: -"Pen şemsiye pulamadim, pari tetim yağmurluk ile atlayayim..."

Neden iki tane alaysun?

O gün çekileceğini öğrendiği piyango için iki bilet almış olan İdris, biletleri elinde kahveye girmiş. Temel onu görür görmez haşlamaya başlamış: -"Ula İdris, püyük ikramiye pir tanedir, ne etmeye iki pilet alaysun?"

Yeraltı ahırı

Temel, bahçesi küçük olduğu için, evin altına bir yeraltı ahırı yapmaya karar vermiş. Doğru hesap yapamadığı için kazmış kazmış yan komşunun ahırından çıkmaş. Derhal koşarak Fadime'nin yanına gitmiş: -"Müjde hanum müjde! Evun altinda, antik çağlardan kalma öküzler, inekler puldum daa!"

Tasarruf

Temel'in oğlu eve gelir. Kan ter içinde kalmıştır, birşeyler olduğu bellidir. Çocuk açıklar: -"Ha papaçium, bugün tasarruf yapmak için otopüse pinmedum da yaninda koştum daa!" Temel yanıtlar: -"Ula uşağum, madem ki koştin, pari bir taksinun yanindan koşaydin da daha çok tasarruf edeydun!"

Kürke alerji

Temel Cemal'le dertleşiyormuş: -"Yahu, pizim Fadime'nu kürke çok alerjisu var daa!" -"Hayirdir Temel, nerden pileysun ki?" -"Pilmem mu daa! Ne zaman arkadaşlarindan pirina kocasi kürk alsa, Fadime sinir krizi geçiriyir!"

9'da kalkıyorsun

Temel boksörmüş. Bir maçında bir güzel darbeler alıp yere düşmüş. Hakem 1,2,3 saymaya başlamış. Antrenörü Temel'e yaklaşmış: -"9'da kalkıyosun!" Temel yediği dayağın da etkisiyle sormuş: -"Peki şimdi saat kaç?"